Dilimli Siyah Erik
Son dönemlerde beslenme alışkanlıkları yaşam tarzlarımıza göre yavaş yavaş değişip de adapte olmaya başladıkça bazı besinlere olan ilgi artmaya başladı. Bunlar arasında meyve ve sebzeleri mevsimlerinde yeme alışkanlığı da yer alıyor. Bu nedenle de her şeyin normalde çıktığı mevsimde doğal yöntemlerle yetişmiş olanları tercih ediliyor, serada yetiştirilen yabancı tohumlara olabildiğince uzak duruluyor.
Sadece mevsiminde yenen taze meyve ve sebzelere rağmen geleneksel yöntemlerle saklanmış olanlar her mevsim yenebiliyor. Bunların arasında salçalar, soslar, konserveler, reçeller ve turşular yer alıyor. En başlarında da tabii ki en eski saklama yöntemlerinden biri olan kurutma bulunuyor. Özellikle de meyve kurutma insanlık tarihindeki en eski yemek saklama yöntemlerinden bir tanesidir.
Kuru meyvelerin günümüzde bu kadar hızlı bir tekrar popülerleşme döneminde olması sadece meyve ve sebzeleri mevsimlerinde yeme akımından kaynaklanmıyor. Aynı zamanda da hem doyurucu hem de enerji verici olan bu yiyecekler kuru ve kokusuz oldukları için hızlı atıştırmalık olarak da pek çokları tarafından tercih ediliyor. Yoğun iş yaşamı, gün içerisinde evlerimizden uzun süre ayrı kalmamızı gerektiren büyük şehir hayatı ve vakit kaybettiren trafik günün her anı yanımızda kolayca ve ayak üstü yenebilecek, yüksek enerji verecek yiyeceklerin arayışına yöneltti. Kuru meyveler bu iş için ideal yiyeceklerdir, çünkü sadece çok lezzetli ve besleyici olmakla kalmazlar farklı damak tatları için uygun pek çok farklı çeşit de sunarlar.
Günümüzde geleneksel kuru meyveler olan kuru üzüm, kuru kayısı ve incirin yanı sıra kuru mango ve kuru ananas gibi egzotik ürünleri de artık kolayca bulabiliyoruz. Biraz daha geleneksel tarafta olan kuru erik ise hala kuru meyvelerin arasından en popüler olanlarından biri.
Kuru eriğin bu kadar çok sevilmesinin nedenlerinden biri de çoğu kuru meyvenin aksine iç baymayacak kadar şekerli olmaması ve hafif bir ekşiliğe sahip olmasıdır. Ince bir kabuğa ve yumuşak bir dokuya sahip olan erik kurusu ideal bir atıştırmalıktır. Özellikle de bol lifli yapısıyla kuru meyvlerin içinde en uzun süre tok tutanlarından bir tanesidir. Hafif ekşiliği ve malt tadı ile erik kurusu gerçekten de benzeri olmayan bir kuru meyvedir. Öğün aralarında ya da acıkınca atıştırmak için ideal bir yeyecektir. Yumuşaktır fakat yapışkan değildir. Ellerinizle kolayca yiyebilirsiniz. Bir kere başladığınız durmak çok zor olacaktır. Yanında biraz badem ya da kavrulmuş kajuyla birlikte dengeli ve doyurucu, aynı zamanda da enerji verici bir ara öğün olacaktır.
Kuru eriği olduğu gibi yemek çok keyiflidir. Ama eğer mutfakta zaman geçirmekten ve farklı tarifler denemekten hoşlanıyorsanız kuru erik yemeklerin ve tatlıların tadını çok daha harika yapabilecek nefis bir malzemedir. Kuru eriği peynir tabaklarına ekleyebilirsiniz, tuzlu ve yağlı peynirlerin tadına ceviz içi ile birlikte mükemmel uyum sağlayacaktır. Kuru erikle marmelat yapmak da mümkündür. Bir miktar toz şeker, su, limon suyu ve çubuk tarçını karıştırıp pişirerek yoğun kıvamlı ve tatlı bir marmelat elde edebilir, bunu yine peynir tabaklarının yanında servis edebilirsiniz. Ya da batılıların noel pudingi dedikleri püre yapılmış ve pişirilmiş erik kurusu ile hazırlanan buharda pişmiş tatlıyı da deneyebilirsiniz.